Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü koordinesinde gerçekleşen toplantıya Sayın Bakanımız İsmet YILMAZ, Sayın Müsteşarımız Yusuf TEKİN, YÖK Başkanvekili Sayın Prof. Dr. Hasan MANDAL, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Sayın Prof. Dr. Rahmi ER, Müsteşar Yardımcımız Sayın Ahmet Emre BİLGİLİ, Genel Müdürümüz Sayın Bülent ÇİFTCİ, Öğretmen Yetiştirme ve Genel Müdürü Sayın Semih AKTEKİN, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Sayın Funda KOCABIYIK, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Sayın Ali Rıza ALTINEL, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Vatan KARAKAYA, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hasan AYRANCI, İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mahmut AK, Munzur Üniversitesi Rektörü Sayın Ubeyde İPEK, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Osman ŞİMŞEK, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf ULCAY, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Bahri ŞAHİN, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat ERMAN, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Ömer Faruk YELKENCİ, rektör yardımcıları ve bursiyerler katıldı.
Sayın Bakanımız İsmet YILMAZ, toplantıda, etkinliğin nihai başarısının farklı ülke ve bölgelerde uzmanlaşmak üzere yüksek lisans ve doktora eğitimi almak için yurt dışına gönderdikleri öğrencilerin başarısına bağlı olduğunu söyledi.
Kendisinin de devlet tarafından yurt dışına gönderilen bir öğrenci olduğunu, bu kapsamda iki yıl yurt dışında kaldığını aktaran YILMAZ, nitelikli akademik eğitime, uluslararası deneyime, yabancı dil eğitimine, farklı ülke ve bölgelerle ilgili gelişmiş insanlara sahip olmanın bir ülkenin en önemli gücü olduğunu vurgulayarak, "Nitelikli bilgiye ve nitelikli bilgiyi ürüne çevirecek bilim adamına sahipsen, tam bağımsız bir ülkesin. Tam bağımsızlığın şartı nitelikli bilgi ve bilim adamına sahip olmaktan geçiyor." diye konuştu.
Bakan YILMAZ, "Amacımız nitelikli, alanında uzman insanlara sahip olmak. Ülke için doğru kararları, doğru bilgilerin üzerine inşa edileceği gerçeğinden hareketle, doğru bilgiyi alacak, üretecek ve onu ülke yararına dönüştürecek insanımıza ihtiyacımız var. Öğrencilerimizi yurt dışına gönderirken öncelikle onların alanlarında ve gönderildikleri ülke ve bölgeyle ilgili konularda uzmanlaşmalarını istiyoruz, amaçlıyoruz. Bu temel amacımızın yanında öğrencilerimizin edindikleri deneyimlerle uluslararası ilişkiler ve siyaset alanında da donanımlı olmalarını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Yükseköğretimde de büyük bir atılım gerçekleştirildi"
Bakan YILMAZ, yeni neslin oluşmasındaki anahtar rolün nitelikli eğitim personeline düştüğünü işaret ederek, "Nitelikli insan kaynağı ve nitelikli bilgi ihtiyacımızın artışına paralel olarak, her geçen gün gençlerimizi daha donanımlı yetiştirmenin önemi artmaktadır. Yakın tarihe bakıldığında bölgesel ve uluslararası güç olma yolunda başarılı olmuş ulusların başarısında en büyük pay, eğitime yaptıkları yatırımlara ve bu alanda yürüttükleri akılcı politikalara bağlıdır. Biz Türkiye olarak, milli gelirimizin yüzde 5,8´ini eğitime ayırıyoruz. OECD ülkelerinin eğitime ayırdığı pay yüzde 5,2. OECD ülkelerinden daha fazla payı eğitime harcıyoruz." şeklinde konuştu.
YILMAZ, 2002´den bu yana üzerine en çok eğildikleri alanın eğitim olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "2003´te eğitime merkezi hükümet bütçesinin yüzde 10´u ayrılıyordu. O dönemde bunun karşılığı 11 milyardı. 2017´de merkezi hükümet bütçesinden yüzde 20´e yakın bir miktar ayırıyoruz, bunun da karşılığı 122 milyar. Dolayısıyla da bir bütçeden en çok payı nereye ayırıyorsanız o bölüme önem veriyorsunuz demektir. Ülkemizde eğitimin her kademesinde olduğu gibi, yükseköğretimde de gerçekten büyük bir atılım gerçekleştirildi. Ülkemizin uluslararası toplum içinden hak ettiği yeri alması için üniversitelerimize büyük görevler düştüğünün farkındayız. 2002´den bugüne üniversitelerimiz gerek nicelik, gerekse nitelik olarak çok büyük ilerlemeler kaydetti. Gerçekten yatay büyümeyi sağladık, bundan sonra dikey büyümeye yoğunlaşıyoruz."
Bunun için de yeni kanun çıkararak, Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasına ihtisaslaşma getirildiğini ve çeşitli bazı yenilikler yapıldığını dile getiren YILMAZ, Türkiye´nin bu bakımdan geleceğini çok daha iyi olduğunu ifade etti.
"Avrupa´ya Rusya´dan sonra en fazla öğrenci gönderen ülkeyiz"
Artık Türkiye´de üniversite çağına gelmiş her 100 öğrenciden 41´inin üniversiteye gidebildiğini, Avrupa´da Rusya´dan sonra yükseköğretime en fazla öğrenci gönderen ülke olunduğunu aktaran YILMAZ, bu sayının 7 milyonun üzerinde olduğuna dikkati çekti. YILMAZ, başarılı gençlerin ülkenin ihtiyacı olan bilgi ve ilgi alanlarına yönlendirerek yetiştirmenin, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi açısından önemli olduğunu, bu ihtiyacının karşılanmasına yönelik, Cumhuriyet´in kuruluşundan bu yana bakanlıkları marifetiyle yurt dışı burs programının uygulandığını dile getirdi.
Bakan YILMAZ, 1416 sayılı kanunun sağladığı imkanların, ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü daha planlı biçimde karşılamak için önemli olduğunu belirterek, bu kapsamda yurt dışında öğrenim gören öğrencilerin bir yandan ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlara yönlendirildiğini, diğer yandan da mecburi hizmet yükümlülüklerinden dolayı birçok farklı alandaki nitelikli insan gücü ihtiyacının giderilmesi bakımından planlı bir istihdam sağlanmasının mümkün kılındığını anlattı.
50 farklı ülkede yüksek öğrenim
Bakan YILMAZ, şu anda 50 farklı ülkede 3 bin 255 öğrencinin öğrenimlerine devam ettiğini belirterek, öte yandan son yıllarda burs programlarına yönelik de iyileştirmeler yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "2013 yılında yapılan düzenlemeyle öğrencilerin seçiminde lisans mezuniyet notu, ALES puanı ve sözlü sınav puanlarından oluşan çoklu değerlendirme sistemine geçildi. Öğrencilerin yurt dışında geçirdiği sürelerin memuriyetten geçirilmiş sayılmasına yönelik yasal düzenleme yapıldı. Öğrencilere aylık olarak ödenen yurt içi ve yurt dışı burs miktarlarını artırdık. Burs programlarından yararlanmak isteyen devlet memurları için öngörülen istifa mecburiyetini ortadan kaldırarak, aylıksız izin düzenlemesini getirdik. Yine öğrencilerin bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocuklarının sağlık giderlerinin karşılanmasına yönelik yasal düzenlemeleri yaptık."
Bu anlamda çok şeyler yaptıklarını ama ayrılan burs miktarının yeterli olmadığını düşündüğünü belirten YILMAZ, "Peki bunun artırılması lazım mı? Artırılması lazım. Ne zaman olur bu? Türkiye´nin ekonomisi büyüdüğü zaman, Türkiye´nin milli geliri arttığı zaman, milli gelirden eğitime kaynak ayrıldığı zaman şüpheniz olmasın ki öğrencilere ödenen miktarlar da çok daha iyi duruma gelecektir. Dış politikadaki en önemli hedeflerimizden biri Türkiye´nin uluslararası platformlarda etkinliğini artırmaktır. Ekonomik gelişmelerle birlikte uygulanan aktif ve çok yönlü dış politika sonucunda bölgede ve dünyada Türkiye´nin bir sözü bazen birçok şeyi değiştirebilmektedir." diye konuştu.
Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent ÇİFTCİ ise, programın temel amacının yurt içinde lisans öğrenimi tamamlamış gençlerin dünyanın seçkin üniversitelerinde lisansüstü eğitim almalarını sağlamak ve yurda dönüşlerinde üniversite ve kamu kurumlarında görevlendirerek ülkeye nitelikli insan yetiştirmek olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın talimatıyla 2006´da hayata geçirilen "5 Yılda 5000 Öğrenci Projesi" ile 2006-2016 yılları arasında toplam 8 bin 211 öğrencinin program dahilinde yurt dışında lisansüstü öğrenim görmeye hak kazandığını aktaran Çiftci, şöyle devam etti: "Şu anda, bu salonda bulunan arkadaşlarımızla ve bu yıl da aramıza katılacak 540 gencimizle birlikte 4 bine yakın bir öğrenci grubuyla dünyanın dört bir yanında programımız devam edecektir. 2013´ten sonra programın işlevselliğini artırabilmek için birçok iyileştirme yapılmış ve programın kapsamı genişletilmiştir. Bu iyileştirmelerden en önemlileri, resmi bursiyerlerimizin yurt dışında aldıkları burs miktarının artırılması, yurt dışında geçirdikleri öğrenim sürelerinin kamu görevinden sayılması, bursiyerlerimizin sosyal güvenlik haklarında yapılan iyileştirmelerle sağlık, eş ve çocuk yardımlarının yapılmasıdır. Bütün bunlarla birlikte şu anda bu toplantıda bulunan resmi bursiyerlerimizin temsil ettiği Ülke/Bölge Çalışmaları Programı adı altında son derece ehemmiyetli bir alanımız bulunmaktadır. Ülkemizin uluslararası vizyonu ışığında stratejik öneme sahip ülke, bölge çalışma alanları belirlenerek bu alanlarda da öğrenci gönderilmektedir. Balkan, Orta Doğu, Uzak Doğu, Latin Amerika, Avrupa Birliği, Rusya, Afrika, Asya Pasifik, İskandinav çalışmaları gibi alanlara burs sağlanarak bu alanlarda öğrenim görecek öğrencilerin ülkemizin özellikle dış politika vizyonuna katkı sağlaması hedeflenmiştir."
Çeşiti oturumlarda önemli isimlere ev sahipliği yapacak toplantı 18 Ağustos Cuma günü sona erecek.